2. Vatandaşlık Sadece bir Kavram mıdır?

Vatandaşlık, hukuki anlamda birey ile devlet arasında kurulan basit bir bağın ötesinde bir anlama sahiptir. Vatandaşlığın medeni ve siyasi hakları ele alan hukuki boyutunun yanı sıra, başta sosyal, kültürel ve psikolojik olmak üzere birçok başka boyutu da bulunmaktadır. Öncelikle, vatandaş olmak kişinin kimliğinin bir parçasıdır ve kişiyi içinde yaşadığı toplumla ilişkilendirir. Bu sayede kişi ait olduğu toplumun sosyal ve kültürel yapısına uyum sağlar; Çoğu durumda toplumun dilini, genel değer yargılarını, olaylara ve hayata bakış açısını benimser. Kişi topluma ve toplumsal yaşama saygı duyarken, karşılığında da kendisine saygı gösterilmesini talep eder. Birey, içinde yaşadığı toplumun yararı için diğer insanlarla birlikte çalışır ve mücadele eder. Ancak vatandaşlık sadece bir sosyalleşme süreci değildir. Vatandaşlık, aidiyet, dahil olma, katılım ve sosyal bağlılık gibi kimliği oluşturan en temel duyguları içerir. Bir vatandaş olarak, içinde yaşadığı toplumun bir parçası haline gelen kişi, toplumu etkileme, toplumun gelişimine katılıp katkıda bulunma ve toplumun refahına katkıda bulunma fırsatına sahiptir. Bu açıdan bakıldığında vatandaş, hukuktan doğan bir takım hak ve yükümlülüklerin muhatabı iken; Kendisini de parçası olarak gördüğü toplumda aktif bir bireydir. Bu anlamda vatandaşlar yaşadıkları toplumda eşit değerdedirler (Altun, 2020).

Skip to content