3. Deneyimsel Öğrenme Döngüsü

Deneyimsel Öğrenme Teorisi öğrenme konusuna dinamik bir yaklaşımdır: dışa dönük olma/içe dönük olma ve duygu/düşünce ile ilgili ikili diyalektiğin etrafında işleyen bir öğrenme döngüsüne dayalıdır. Öğrenme “deneyimin dönüştürülmesi yoluyla bilginin yaratılmasını sağlayan süreç” olarak tanımlanır. Bilgi, kavrama ve dönüştürme deneyiminin kombinasyonundan doğar. Deneyimi kavrama, bilgiyi içeri alma süreci anlamına gelirken, deneyimi dönüştürme bireylerin bu bilgileri nasıl yorumladığı ve bunlarla nasıl hareket edeceğiyle ilgilidir. Deneyimsel Öğrenme Teorisi Modeli, diyalektik olarak birbiriyle bağlantılı iki modu tanımlamaktadır:

  • Deneyimi kavrama modu (Somut Deneyim ve Soyut Kavramsallaştırma)
  • Deneyimi dönüştürme modu (Yansıtıcı Gözlem ve Aktif Uygulama)

                                                              Şekil 1. Deneyimsel Öğrenme Döngüsü

Öğrenme, bu dört öğrenme modu arasındaki yaratıcı gerginliğin çözümünden meydana gelmektedir. Bu süreç, öğrenenin tüm temel fonksiyonları dâhil ettiği (deneyimleme, yansıtma, düşünme ve yapma) ideal bir öğrenme döngüsü olarak tasvir edilmiştir; bu,  öğrenme durumuna ve öğrenilen bilgiye duyarlı ve tekrarlanan bir süreçtir. Somut deneyimler, gözlemler ve yansımalar (düşünceler) için zemin oluşturur. Bu yansımalar özümsenir ve eylem için yeni uygulamalar yaratılmasını sağlayabilecek soyut kavramlara ayrıştırılır. Bu uygulamalar aktif olarak test edilebilir ve yeni deneyimler yaratmada kılavuz görevi görebilir.

Skip to content