Aktif vatandaşlık, “oyunun kurallarını öğrenmekten” veya haklar ve görevler açısından mevcut kurum ve yapılara katılmaktan daha fazlasıdır. Sosyal, sivil ve siyasi vatandaşlık türlerini kapsayan bu yeni tip ile toplumsal katılım ve adalet programlarının izlenmesinde bireyin güç ilişkilerinin ve yapılarının belirlenmesi, gerektiğinde bunları değiştirebilme becerisine sahip olma ve en önemlisi, aktif öğrenmesiyi etkin kılmayı temel alır timeline dayanır. Aynı zamanda insanların topluma uyumu ve sosyal dayanışmayı nasıl teşvik edebileceği ve dolayısıyla vatandaşları yetkilendirmek kadar sivil toplumu güçlendirmek ile ilgilidir.
Aktif vatandaşlığı, siyasi sisteme erişimin kolaylaştırılması, kamu politikalarının belirlenmesinde ve aynı zamanda demokratikleşmenin desteklenmesinde geniş politika ile sorumlulukların paylaşılması amacıyla katılımcı davranışların desteklenmesini amaçlayan kurumsal bir süreç olarak tanımlayabiliriz. Aktif vatandaşlık, aslında, sivil toplum aktörlerinin, karşılıklı dayanışma biçimlerini şekillendirme veya ifade etme biçimleri açısından “seslerini yükseltmek” isteyen sivil ve siyasi alanlara girip katıldıkları aşağıdan yukarıya bir süreç olarak düşünülebilir. Diğer bir deyişle aktif vatandaşlık, demokratikleşme ve toplumsal katılım için sosyal temellerin genişletilmesi talebi olarak ifade edilmektedir (Altun, 2020).